Genel

Bağışlama Sözleşmesi Nedir?

Hayatın olağan akışı içerisinde kişiler arasında mal varlığını etkileyen kazandırıcı işlemler gerçekleşmektedir. Bu işlemler genellikle her iki tarafa borç yükler ve iki tarafın da işlem sonucu bir kazanım elde ettiği görülür. Örneğin; bir araç satarken araç sahibi vasıtayı alıcıya teslim borcunu üstlenirken alıcı kişi bunun karşılığında belirli tutarda parayı ödemeyi taahhüt eder.

 Her iki tarafın da bir borcu ve bu borcun yerine getirilmesi karşılığında elde edeceği kazancı bulunur. Karşılıklı kazanç olmaksızın yapılan tek taraflı kazandırma işlemlerine ise bağışlama adı verilir. Tek tarafa borç yükleyen bağışlama işlemi, bağışlananın türüne ve miktarına göre bir sözleşmeyle gerçekleştirilebilir. Hukuki açıdan sıklıkla merak edilen bağış sözleşmesi nedir sorusu herkesin yanıtını aradığı konular arasında yer alır. Bağışlama sözleşmesi ile ilgili detayları yazının devamında bulabilirsiniz. 

Bağışlama sözleşmesi; hayatta olan kişiler arasında hüküm sağlayacak şekilde kurulan ve bağışlayan tarafın, kendi mal varlığına ilişkin başka birine karşılıksız olarak vermeyi vaat ettiği bir hukuki sözleşmedir. Bu sözleşme tipinin hukuki tanımı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 285. maddesinde yer alan ‘’Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama değildir. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz.’’ hükmü ile açıklanmıştır. 

Bağışlama Sözleşmesi Çeşitleri Nelerdir? 

Bağışlama Sözleşmesi Çeşitleri Nelerdir? 

Bağışlama sözleşmeleri birden fazla türde karşınıza çıkabilir. Bu sözleşmenin çeşitlerine ilişkin hukuki düzenlemeler TBK’nin 288-292. maddelerinde açıklanmıştır. Bağışlama sözleşmesi çeşitleri şu şekildedir:

Elden Bağışlama: Günlük hayatta en sık karşılaşılan bağışlama sözleşmesi türüdür. Bağışlayan kişi tarafından bir taşınır mal, bağışlanana teslim edilir ve teslim anında bağışlama sözleşmesi kurulur. Bu türdeki sözleşmelerin herhangi bir şekil şartı mevcut değildir. Bir evladın annesine telefon bağışlaması gibi örneklerin tamamı elden bağışlama tipi altında incelenir.

Bağışlama vaadi: Kanunda yer alan tabirle bağışlama sözü verme, bir taşınır veya taşınmaz malın bağışlanacağına ilişkin vaat içeren sözleşmelerdir. Diğer bağışlama türlerine göre farkı sözleşmenin kurulması ile borcun ortadan kalkmaması, aksine verme borcunun vaat ile hayat bulmasıdır. Taşınır mallara ilişkin bağışlama sözü verilmesi için yapılan sözleşmelerde yazılı şekil şartı aranırken, taşınmazlara ilişkin bağışlama vaatleri yalnızca noter onaylı sözleşmeler vasıtası ile yapılabilir. Şekil şartlarını taşımayan bağışlama sözü, bağışlayan tarafından yerine getirilirse bu işlem elden bağışlama olarak kabul edilir. 

Koşullu Bağışlama: TBK’nin 290. maddesinde düzenlenmiş bağışlama türüdür. Buna göre bir bağışlama sözleşmesi, koşula bağlanabilir ve sözleşme bu koşulun hayat bulması ile geçerlilik kazanır. Bağışlama işlemini bozucu veya geciktirici de olsa koşulun bağlayıcılığı geçerlidir. Fakat hiçbir şekilde koşul genel ahlaka ve hukuka aykırılık teşkil edemez. Sözleşmede belirlenen koşul bağışlayanın vefatı ile hüküm ifade edecek ise bundan doğacak anlaşmazlıklarda Türk Medeni Kanunu’nda yer alan vasiyetnamelere ilişkin düzenlemeler uygulanır. 

Yüklemeli Bağışlama: Bağışta bulunan kişi, bu türde bir sözleşme vasıtası ile bağıştan faydalanan kişinin yerine getirmesini istediği bir takım yüklemeleri öne sürebilir. Bu yükleme, bir fiili yapmak veya yapmamak şeklinde olabileceği gibi üçüncü kişilere karşı gerçekleştirilen bir edim de olabilir. 

Bağışlayan Kişiye Dönme Şartlı Bağışlama: Bu seçenekte sözleşme ile bağıştan yararlanacak kişinin, bağışı yapan kişiden önce ölmesi hâlinde devredilen mal varlığının bağışlayana geri döneceği koşulu yer alır.

Ölüme Bağlı Bağışlama: Bu tip sözleşmelerde bağış işleminin gerçekleşmesi, bağışlayan kişinin vefatına bağlanmıştır. Bağışlayan kişinin vefat etmesi ile birlikte sözleşme uyarınca vaat edilen mal varlığı unsurları bağışlanana geçer.

Bağışlama Sözleşmesi Unsurları Nedir? 

Bağışlama sözleşmesinin hukuki niteliği incelendiğinde birtakım unsurları taşıması gereken, Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş tipik sözleşmelerden biri olduğu görülür. Bu unsurların ilki, bağışlama sözleşmelerinin bir kazandırıcı işlem içermesidir. Adından da anlaşıldığı üzere bağışlama işleminin neticesinde bağışı alan kişi, karşılıksız olarak bir mal varlığı kazanır.

Bağışlamanın ikinci unsuru, kazandırma işleminin karşılıksız yapılmasıdır. Sözleşmeye şart eklenmesi kazanmanın karşılıksız olmasını etkilemez. Fakat sözleşmenin neticesinde bağışlayanın mal varlığında azalma görülürken, bağışlananda karşılıksız bir artışa sebebiyet vermesi gerekir. Üçüncü ve son unsur ise anlaşmadır. Bağışlama sözleşmeleri, tarafların özgür iradeleri ile üzerinde anlaştıkları biçimde hayata geçmelidir. Anlaşma iradesi olmaksızın, bir bağışlama sözleşmesinden söz edilmesi mümkün değildir. 

Bağışlama Sözleşmesinde Tarafların Ehliyeti 

Bağışlama Sözleşmesinde Tarafların Ehliyeti 

Bağışlama sözleşmelerinin sonucunda mal varlığında azalma meydana geleceğinden dolayı kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyebilecek niteliktedir. Özellikle sözleşmenin bağışlayan tarafı, bağışlama fiilini gerçekleştirmesine karşılık olarak hiçbir maddi kazanç elde edemeyeceğinden dolayı kanun koyucu tarafından bağışlama sözleşmesi geçerlilik şartı olarak tarafların ehliyetini temel alan bir düzenlemeye gidilmiştir.

Bağışlayan kişi, mutlaka tam fiil ehliyetine sahip olmalıdır. Tam fiil ehliyeti; ayırt etme gücüne sahip, erginliğe ulaşmış ve kısıtlı olmayan kişilerin sahip olduğu bir hukuki ehliyet türüdür. Fiil ehliyeti olmayan kişiler tarafından bağışlama sözleşmesi yapılması mümkün değildir.

Her ne kadar kanunlarda belirli durumlarda fiil ehliyeti olmayan kişilerin yasal temsilci vasıtası ile bazı hukuki işlemlere taraf olabileceği düzenlenmişse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 449. maddesi ‘’Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.’’ hükmü ile bu yöntem kullanılarak bağış sözleşmesi yapılmasının kesin olarak önüne geçmektedir. 

Kendisine bağışlama sözleşmesi ile bir şey bağışlanan kişinin tam fiil ehliyetine sahip olmasına ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Bağışlanan kişinin yalnızca ayırt etme gücüne sahip olması, kendisine bağışlananı kabul edecek hukuki yeterliliğe sahip olması için uygun görülmüştür. Bağışlamanın doğası gereği çocukların, yaşlıların, hastaların, engellilerin veya benzeri durumda tam fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin kendilerinin üstün faydası olmasına rağmen bağış sözleşmesine taraf olamayacakları düşünülemez. Fakat bağışlanan kişinin onur, haysiyet gibi kişiliğiyle alakalı haklarının bağış ile zedelendiği yasal temsilcisi tarafından öne sürülerek bağışlama sözleşmesi iptal edilebilir. 

Bağışlama Sözleşmesinin Kurulması 

Bir bağış sözleşmesi, temelde irade beyanı ile kurulur. Bağışlayan taraf ile bağışı kabul eden taraf arasında bu işleme yönelik ortak muvafakat ve iradenin varlığı, sözleşmenin kurulması için temel şarttır.

Bağışlama sözleşmesine yönelik iradenin, bağışlayan tarafından ortaya koyulmasından itibaren bağışın kabulüne kadarki süreçte bağıştan geri çekinilmesi mümkündür. Koşullu bağış sözleşmelerinde ise bağışlamaya yönelik iradenin ortaya koyulması ile birlikte sözleşme geçerlilik kazanır. Koşul, yalnızca sözleşmede yer alan bir olgudur. Sözleşmenin geçerli olarak hayat bulmasını önleyici bir unsur niteliği taşımaz. 

Bağışlama Sözleşmesinin Şekli

Bağışlama sözleşmesi şekil şartı incelenmeden evvel sözleşmenin hangi türde bir bağışlamayı içerdiği tespit edilmelidir. Elden bağışlamaya yönelik bağış sözleşmelerinde herhangi bir şekil şartı aranmazken, taşınmaz bağış vaadine ilişkin sözleşmelerin noter huzurunda yazılı olarak yapılması şartı bulunmaktadır. Ölüme bağlı bağışlamalarda ise yükleme, şart ve koşulların yazılı olarak yapılması gerekir. 

Bağışlama eylemi, vergi hukukundan miras hukukuna kadar çok geniş bir yelpazeye yayılır. Bu sebepten ötürü TBK’nın doğrudan hükümleri ve dolaylı olarak birçok kanun hükmü ile bağışlama sözleşmeleri etkileşim halindedir. Bağışlama sözleşmesiyle ilgili daha detaylı bilgi almak ve süreci en iyi şekilde yönetmek için Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi ile iletişime geçebilirsiniz. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu