Bono Nedir?
Bono, bir devlet kuruluşunun veya özel kişiliğe sahip kuruluşların aldıkları borca karşılık, alacaklı tarafa verdikleri değerli ticari evraktır. Bu yönüyle vadesinden önce bozdurulabilme özelliği ile diğer borç ilişkilerinden farklılık gösterir. Alacaklı taraf bu yöntemde vadesi geldiğinde, alacağı olan ana parayı ve uygulanan faizi alır.
Bu anlamıyla yatırım amaçlı olarak da kullanılır. Bonolar gününden önce bozdurulduğunda, bankalar veya bu işlemler için yetkilendirilmiş finans kuruluşları aracılı ile faiz miktarı hesaplanarak alacaklıya ödeme yapılır. Bazı borç ve alacak ilişkileri borçlunun kar ve zarar ilişkilerinden etkilenirken, bonoda bu tür bir risk ortamı bulunmaz.
İçindekiler
Bononun Şekil Şartları Nelerdir?
Bononun geçerli olması için şekil şartlarını yerine getirmesi gerekir. Belgede mutlaka bono yazı ibaresinin bulunması gerekir. Ayrıca;
- Ödenecek miktar belirtilir,
- Alacaklının ve borçlunun açık kimliği ve imzaları bulunmalıdır. Bu durum tüzel kişiler içinde geçerlidir.
- Düzenlemeyi yapan yetkili organların unvanı ve imzası yer alır.
- Vade ödeme günü net olarak belirtilir.
- Düzenleme tarihi net olarak belirtilmelidir.
Gibi şekil yönünden özellikler taşımalıdır. Aksi durumda bono özelliğini yerine getiremez. Düzenleme tarihi ile ödeme tarihi arasında, minimum 2 ay, maksimum 12 ay olması gerekir. Ayrıca ödenecek miktarın para birimi mutlak belirtilir.
Bu TL olabileceği gibi, geçerliliğini koruyan diğer para birimleri de olabilir. Ayrıca ödenecek miktarın rakam ve yazı ile ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Hata sonucu rakam ve yazı ile belirtilen alacağın farklı miktarları belirtmesi durumunda, belirtilen miktarlardan hangisi daha azsa, o değer üzerinden işlem görür.
Bonoda Lehtar ve Keşideci Sıfatları Birleştirilebilir Mi?
Keşideci bonoyu düzenleyen, aynı zamanda ödeme yapacak taraf olup, alacaklı konumunda ki kişi lehtar sıfatını kazanır. Bu duruma göre bir kişi hem lehtar, hem de keşideci olamaz. Hukuki olarak bu durum, bir kimse keşideci sıfatıyla kendi lehine bono düzenleyemez şeklinde belirtilmiştir. Bu husus TTK madde 585, 690, 585’de ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Lehtar ve keşideci sıfatları birleştirilen belgeler hukuken bono olarak kabul edilemez. Aynı zamanda buna yönelik alacak takibi gerçekleştirilemez.
Bonoda ki keşideci sıfatıyla, poliçede ki keşideci farklı konumlardadır. Poliçede ki keşideci, poliçede kabul eden muhatap durumundadır.
Bonoda Birden Fazla Lehtar Gösterilebilir Mi?
Hukuki açıdan bonoda birden fazla lehtar gösterilebilir. Bu durum, alacağın nakit para ile karşılanabilecek değerden olduğundan, her bir lehtar kendi payına düşeni talep edebilir, şeklinde açıklanabilir.
Birden fazla lehtar olması durumunda, lehtarlar sıfatını taşıyan kişiler bonoda yazılı hakkının tek başına kullanabilir. Bu durumun gerçekleşebilmesi, her bir lehtarın açık kimliğinin yer alması ve imzasının bulunması gerekir.
Senedi Düzenleyenin (Keşidecinin)İmzası
Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1 maddesi gereğince, senette keşidecinin kimliğine ve imzasına yer verilmelidir. Hata soncu düzenleyenin (keşidecinin) kimliğinin yer almaması, bonoyu hükümsüz kılmaz. Ancak imzasının olmaması durumunda senedi hükümsüzdür.
Herhangi bir nedenle kambiyo senedi düzenleyecek kabiliyeti olmayan keşideci, kendisine vekil veya temsilci atayarak bu işlemleri yerine getirebilirler. Vekil veya temsilcinin bu anlamda şartlarının yerine getirmesi gerekir.
Bonoda Keşidecinin İmzası Eksikse Ne Olur?
Borç ve alacak ilişkisini düzenleme kabiliyeti olan Bono, keşideci imzasının eksik olması durumunda geçerliliğini yitirir. Düzenlenmesinde asıl olan, keşideci tarafından belgenin doldurulmasıdır. Keşideci kendi el yazısı ile bonoyu doldurarak lehtara vermesi durumunda. Lehtar bu durumu delil göstererek hukuki zemine taşıyabilir. Kişilerin el yazıları ile doldurulmuş tüm belgeler yasal çerçevede delil niteliğindedir.
Düzenleme tarihi ve yeri Bonoda hiçbir şüpheye yer bırakılmaksızın gün, ay ve yıl ayrıntılı olarak belirtilir. Bu şartın oluşturulmaması durumunda, özelliğini yitirerek adi senet görevini üstlenir. Belirtilen tarihte şüphe oluşması ve okunamayacak durumda olması durumunda, hukuki yollara başvurularak bilirkişi incelemesi talep edilir. Keşideci ve alacaklı arasında uzlaşma sağlanması durumunda bu yönde bir hukuki sürece ihtiyaç duyulmaz.
Bonoda yer verilen tarihin, 30 Şubat gibi mümkün olmayan tarihlerle belirtilmesi durumunda, yer verilen ayın son günü geçerli tarih olarak kabul edilir. Bu konuda Yargıtay’ın içtihat kararları bulunmaktadır.
Ödeme yeri Şekil yönünden bonolarda düzenleme yeri açıkça belirtilmelidir. Bu husus Türk Ticaret Kanunu madde 777/3’de ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Ödeme yeri açıkça belirtilmediği durumlarda, düzenleyenin yerleşim yeri, düzenleme yeri olarak kabul edilir. Bu durum düzenleyenin kimliğinin bulunduğu bölümde düzenlenmiş sayılır. Yer verilen düzenleme yeri kısaltmalarla da oluşturulabilir. Bu duruma göre ödeme yeri de, belgenin düzenlendiği yer olarak kabul edilir.
Vade Bononun unsurlarına göre vade tarihine yer verilir. Ancak bu bağlayıcı bir sebep değildir. Vadesi görülmemiş olması durumunda, görüldüğünde ödenmesi şartı olan olarak nitelendirilir.
Görüldüğünde veya görüldüğünden bir süre sonra ödenecek bono, bir yıl içerisinde ibraz edilir. Düzenleyenin görüldüğünde ödemekten çekindiği durumlarda, düzenleyene protesto çekilerek rücu davası açılır.
Belirli bir süre sonra ödenecek bono, vadenin tespiti için düzenleyene ibraz edilmelidir. Düzenleyen buna karşı görülmüştür ibaresi ekleyerek tarih ve imzası ile onaylamalıdır. Aksi durumda tespitin gerçekleşmesi için, düzenleyene protesto çekilmelidir. Bu gerçekleştirilmediğinde ibraz zamanının son günü, ibraz edildiği tarih kabul edilecektir. Bu durum vade hesaplamasına da önemli rol oynar.
Bonoya Uygulanacak Poliçe Hükümleri
Türk Ticaret Kanunu’nun 691/f maddesine göre, bonoyu imzalayan ve düzenleyen senet bedelini ödemeyi taahhüt etmiş sayılır. Yasaya göre düzenleyen, poliçeyi kabul eden muhatap gibi sorumludur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 690. maddesine atıfta bulunan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bonoya uygulanacak poliçe hükümlerinde, TTK’nın 661 ve 663. maddelerine atıfta bulunarak, dava takiplerinde zaman aşımının 3 yıl olduğuna hükmetmiş ve yerel mahkemenin 1 yıl süreye ilişkin direnme kararını bozmuştur. Türk Ticaret Kanun’nun 778. maddesinde bono niteliğine aykırı düşmemek şartıyla poliçe hükümlerine ayrıntılı olarak yer verilmiştir.
Bono Başkasına Devredilebilir Mi?
Bononun ciro ve teslim yoluyla bir başkasına devredilmesi mümkündür. Bu sayede alacaklı konumundaki kişi, senedin arkasını kaşe imza ve tarih belirterek ciro ederek haklarını bir başkasına devredebilir.
Bono başkasına devrinde beyaz ve tam ciro olarak devredilebilir. Beyaz ciroda ödeyiniz yazı ibaresine yer verilirken, tam ciroda ise ciro edenin adı, soyadı, ticaret unvanı yazılarak imzalanır ve ödeyiniz yazı ibaresine yer verilir.
Bono Nasıl Tahsil Edilir?
Alacaklı bono vadesi geldiğinde alacaklı taraftan bizzat ödeme yapmasını talep edebilir. Bu durumda borçlu ödemeyi kabul ederse, belge düzenleyenin eline geçer ve tahsil gerçekleşmiş olur. Alacaklı bankaları aracı kılarak borcunu tahsil edebilir. Bu durum vadesi gelmiş veya gelmemiş bonolar için uygulanabilir. Bu durumda banka alacaklı tarafa vade günü geldiğinde ihbarname gönderir.
Borçlu taraf ödemeyi bankaya yaparak borcunu ödemiş olur. Alacaklı taraf bu duruma göre bankaya iskonto ödeyerek alacağını tahsil eder. Vadesi gelmesine rağmen ödeme yapılmadığı durumlarda noter vasıtasıyla protesto çekilir. Vade süresini takip eden iki gün içerisinde çekim işlem yapılır. Banka masraflarını tahsil ederek, ödemeyi senet alacaklısına gerçekleştirir.
Sonuç
Bonolar risk faktörü taşımadığı için, emre muharrer senet olarak güvenilir yatırım araçlarındandır. Herhangi bir ortaklık hakkı ortaya koymadığı için, hisse senetlerinden farklıdır. Vadesi sonunda yatırımcı anapara ve net olarak belirtilen faiz miktarını alır. Kar ve zarar ortaklığı gibi belirsizlikler görülmez. Bono tahvil süre bakımından maksimum bir yıllık süre ile sınırlıdır. Devlet tahvilleri 1 yılı geçen sürelerle öngörülür.
Hazine bonosu genellikle 3, 6 ay veya 1 yıllık olarak düzenlenir. Bu durumda borçlu taraf devlet olup, alacaklı taraf gerçek veya tüzel kişiler olabilir. Moratoryum haricinde her durumda ödeme garantisi bulunur. Bazı durumlarda enflasyonun düşeceğinin öngörülmesi durumlarında, enflasyon bazlı bono ihracı yapılabilir. Bu beklentilere ikna olan yatırımcı, tahvil alarak enflasyonun düşmesi durumunda yatırımının değerini korurken, aynı zamanda da faiz gelirlerinde kazanım elde eder.
Danışmanlık ve hizmet almak için hemen bizlerle İLETİŞİME GEÇİN