Dolandırıcılık Suçu ve Cezası
Mülkiyet hakkı anayasal olarak korunan bir haktır. Kişilerin mülkiyet haklarını korumaya yönelik düzenlemelere Anayasa, Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun’un yanı sıra 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) yer verilmektedir. Mülkiyet hakkına yönelik suçlar arasında yer alan dolandırıcılık suçu, TCK’nın malvarlığına karşı suçlar bölümünde, m.157’de düzenlenmiştir.
Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Dolandırıcılık suçu temel olarak bir kişinin hileli davranışlar aracılığıyla bir başka kişiyi aldatması ve bunun sonucunda o kişinin malvarlığından kendisi veya bir üçüncü kişi lehine yarar sağlaması şeklinde tanımlanabilir. Buna göre dolandırıcılık suçunun meydana geldiğinin kabulü için aşağıdaki üç unsur bir arada aranır:
- Fiili işleyen kişi, hileli davranışlarda bulunmuş ve bu hileli davranışlar mağdurun durumu inceleme eğilimini ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır.
- Söz konusu hileli davranışlar herhangi bir kişiyi aldatabilecek düzeyde olmalıdır.
- Mağdurun veya üçüncü bir kişinin aleyhine, failin veya üçüncü bir başka kişinin lehine haksız bir ekonomik fayda gerçekleşmiş olmalıdır.
Eklemek gerekir ki, dolandırıcılık suçunun gerçekleşmiş olması için failin hileli davranışları ile mağdurun ekonomik kaybı arasında uygun illiyet bağının varlığı önem taşır. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2017/15-966 E. 2018/128 K. sayılı kararında, sanıkların sahte kimlik belgesi düzenlemeleri ve bu kimlikleri kullanarak başkaları yerine para karşılığında doktora sınavına girmeleri hususunda, kurumun bu hileli davranışla doğrudan bir ekonomik kayba uğramadığına, buna bağlı olarak dolandırıcılık suçunun sabit olmadığına hükmetmiştir.
Hileli davranışın ne olduğu konusu somut olaya göre değerlendirilmekle birlikte, hile temel olarak nitelikli yalan olan tanımlanır. Bu nitelikli yalan kullanılarak bir gerçeğin gizlenmesi veya olduğundan farklı şekilde gösterilmesi ve bunun sonucunda karşı tarafın iradesinin sakatlanmış olması gerekir. Hile unsurunun varlığı tespit edilirken mağdurun sosyokültürel çevresi, eğitim seviyesi gibi unsurların yanı sıra hile için herhangi bir belge kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar da göz önünde bulundurulur. Kısacası basit bir yalan hile olarak kabul edilmez ve böyle bir durumda dolandırıcılık suçundan bahsedilemez.
Dolandırıcılık suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Bu suç ancak kast veya olası kast ile işlenebilir. Taksirle dolandırıcılık suçunun işlenmesi mümkün değildir. Failin bilerek hileli davranışlara başvurması ve bunu yaparken mağdurdan ekonomik fayda elde etme amacının olması gerekir.
Dolandırıcılık Suçunun Cezası Nedir?
TCK m.157’de düzenlenen dolandırıcılık suçunun cezası, 5 bin güne kadar adli para cezası ile 1 ila 5 yıl arası hapis cezasıdır. Görüldüğü üzere bu suçun faili yalnızca hapis cezasına çarptırılmaz, aynı zamanda adli para cezasına da uğrar. Belirtmek gerekir ki fail aleyhine belirlenen adli para cezasının tayininde, mağdurun malvarlığında meydana gelen ekonomik zararın büyüklüğü dikkate alınır.
TCK m.158 ise esasen nitelikli dolandırıcılık suçunu düzenlemekle birlikte, ilgili maddenin 3. fıkrasında dolandırıcılık suçunda cezayı arttıran haller belirtilmektedir. Buna göre bu suçun “…üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.”
Yapılan yargılama sonucunda dolandırıcılıktan hüküm giyen failin cezası gerekli şartların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebilir. Buna göre yargılamayı yapan mahkeme devlet hazinesine ödenecek parayı belirler. Dolandırıcılık suçunun sabit olduğu mahkemece belirlendikten sonra hükümlünün cezasının ertelenmesi de mümkündür. Bu durumda hapis cezasına hükmedilmiş olmakla birlikte, bu cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi söz konusudur. Yine dolandırıcılık suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına başvurulması da mümkündür. Bu durumda sanık hakkında hükmedilen ceza sonuç doğurmaz. Belirli bir denetim süresi belirlenir. Bu süre içerisinde mahkemece belirlenen koşullar sağlanırsa süre bitiminde ceza hiç verilmemiş gibi tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Nedir?
Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali TCK m.158’de düzenlenmiştir. Buna göre nitelikli dolandırıcılık suçunun söz konusu olması için,
- Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi,
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanılması,
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanılması suretiyle suçun gerçekleştirilmiş olması gerekir.
Bu durumların neler olduğu ilgili maddede tek tek sayılmıştır. Söz konusu suçun faili 5 bin güne kadar adlî para cezası ile 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılır.
Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık olarak profesyonel ve deneyimli ekibimizle, dolandırıcılık suçu ve Ceza Hukuku alanındaki her türlü konuda sizlere yardımcı olmak için buradayız.
TCK 158/1-A maddesi medyum ve falcılarla ilgili olup davacı olunduğunda en az üç yıl hapis cezası var.web sitesi,sosyal medya hesabı,banka hesap hareketi,hts kaydı-whatsap yazışmaları gibi…
-Cep telefonundan yasin suresini kulaklıkları takıp yüksek sesle dinlememiz sıkıntımızı giderir.
Merhaba,
0 530 126 31 35 numaralı telefon ya da info@sinaneroglu.av.tr mail adresinden bizimle iletişime geçerek danışmanlık veya avukatlık hizmetimizden faydalanabilirsiniz.