Elektronik Kelepçe Takılması Nedir?
Toplumsal yaşamın var olduğu günden bu yana suç, suçlu ve ceza kavramları insanların gündemini meşgul etmiştir. Toplumun en temel yapı taşı olan bireylerin yaşantılarını olumsuz etkileyecek ve onlara zarar verecek eylemleri gerçekleştiren kişilerin topluma zarar vermeye devam etmemeleri ve bu yöndeki eylemlerin tekrarlanmaması adına düzenlemeler geliştirilmiştir. Eski medeniyetlerde kısasa kısas gibi cezai yaptırımlar öngörülmüş iken günümüzün modern toplumlarında suça karışan kişilerin rehabilite edilmeleri ve vücut bütünlüklerinin korunması ile cezalandırılmaları ilkeleri geçerlidir.
Teknolojik gelişmelerle birlikte suçluların soruşturma ve kovuşturma aşamalarında firar etmelerinin önüne geçmek adına da pek çok güvenlik tedbiri geliştirilmiştir. Dijital ortamda denetlenebilen yurt dışına çıkış yasakları, şüphelilerin düzenli olarak adli tedbirler kapsamında imza vermeye gelmeleri, telefonların takip altına alınması, teknolojik aletlerin incelenmesi gibi tedbirlerin yanı sıra elektronik kelepçe gibi sürekli olarak kişinin takibini sağlayan cihazlar kullanıma alınmıştır.
İçindekiler
Elektronik Kelepçe Nedir?
Elektronik kelepçe; soruşturma şüphelisinin, ceza davası sanığının ya da cezasını infaz eden hükümlü kişinin elektronik bir alet vasıtası ile bulunduğu konumun kesintisiz şekilde izlenmesini sağlayan bir uygulamadır. Elektronik kelepçe özellikleri itibariyle ilgili kişinin sınırlı bir alanda kaldığını veya kendisine yasak edilen bölgeye yaklaşmadığını adli makamların sürekli olarak denetlemesini sağlar. Örneğin ev hapsi olarak da adlandırılan infaz uygulamasında, kişinin evini terk etmediğinin denetlemesi bu cihazlar vasıtası ile sağlanır.
Elektronik Kelepçe Yönetmeliği kapsamında 6284 Sayılı Kanun Kapsamında Teknik Yöntemlerle Takip Sistemlerinin Kullanılmasına Dair Yönetmelik’in 3. maddesinde yer alan ‘’Elektronik kelepçe: Yükümlünün ayak veya kol bileğine takılan elektronik cihazı… ifade eder.’’ tanım ile incelenmeye başlanmalıdır. Bununla birlikte ayrıca Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinde yer alan ‘’Elektronik izleme: Şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen uygulamaları… ifade eder.’’ şeklindeki tanım ve takip eden hükümler önemle incelenmelidir.
Elektronik Kelepçe Takılması Nedir?
Elektronik kelepçe uygulaması, kişinin bileklerine takılan bir elektronik cihaz yardımı ile ilgilinin bulunduğu konumun sürekli şekilde takip edilebilmesinin sağlanmasını amaçlayan bir güvenlik tedbiridir. Elektronik kelepçe, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan her türlü suça ilişkin yargılama, soruşturma ya da infaz aşamalarında olayın şartları uyarınca uygulanabilecek bir tür elektronik denetleme yöntemidir. Kişinin konumunu belirli bir yer ile, örneğin evi ile kısıtlayan kararlarda veya suçlunun bir alandan uzak kalmasına karar verildiğinde önemli işlev sağlayan bu hukuki uygulamada kelepçenin çıkartıldığı, deaktive edildiği veya kişinin alandan çıktığı hızlı bir şekilde tespit edilerek müdahale edilmektedir.
Elektronik Kelepçe Takılmasının Şartları
Elektronik kelepçe şartları, uygulamanın hangi aşamada yapılacağına göre değişkenlik göstermektedir. Kişinin bir cezayı infaz ederken hakkında elektronik kelepçe uygulanmasına hükmedilmesi için öncelikle hükümlülük sürecindeki tutumu, hangi suçtan dolayı ceza uygulandığı, CMK’nin ilgili maddeleri uyarınca kişinin kalan infaz süresi ve cezaevindeki hali göz önüne alınır. İnfaz hakimlikleri tarafından verilebilen bu karar ile kişi ev hapsine çıkarılabilir, açık ceza infaz kurumlarında kalan cezasının infazı gerçekleştirilebilir.
Soruşturma ve kovuşturma aşamasında elektronik kelepçe için aranan temel şart, tutukluluk şartı ile aynıdır. 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 100. maddesi ‘’Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.’’ hükmü ile tutukluluğa ilişkin bir düzenlemeyi içermektedir. Aynı yasanın 109. maddesi ise ‘’Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir.’’ hükmü ile kişinin tutukluluğuna ilişkin şartların oluşması halinde adli kontrol uygulamalarının da gerçekleştirilebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında yargılama evresinde elektronik kelepçe uygulamasının gerçekleştirilebilmesi için kişinin tutukluluğuna sebep olabilecek yasal gerekçelerin var olmasının ilk şart olduğu belirtilebilir. Diğer şart ise, somut deliller ışığında şüpheli veya sanığın suçu işlediğine yönelik kuvvetli bir şüphenin mevcut olması; hakkında tedbir uygulanacak ilgili kişinin bu delilleri karartma veya yok etme şüphesi olması ya da firar edebileceğine yönelik bir kanının oluşması söylenebilir. Tutukluluk şartları mevcut değil ise, şüpheli veya sanık kişinin işlediği suç; yasada sayılan katalog suçlardan olmalıdır.
Elektronik Kelepçe Hangi Hallerde Takılır
Elektronik kelepçe ile bir kişinin konumunun sürekli olarak takip edilmesi uygulaması, ceza yargılamasının ve infaz aşamasının her alanında çeşitli şekillerde meydana gelebilmektedir. İlgili haller şu şekilde sıralanabilir:
- Ev hapsi adı verilen bir yeri terk etmeme tedbirinin uygulanması sırasında,
- Uzaklaştırma adı verilen bir alandan uzak durma kararının uygulanması esnasında,
- HAGB kararı veya kısa süreli hapis cezalarının infazında denetimin ve alternatif yaptırımların uygulanması amacıyla,
- Denetimli serbestlik uygulaması esnasında firarın önlenmesi maksadıyla,
- Aile içi şiddetin önlenmesi kapsamında,
- Mükerrer suçlulara özgü infaz rejiminde ve koşullu salıverme esnasında elektronik kelepçe uygulama alanı bulur.
Elektronik Kelepçe Takılmasına Karar Veren Yetkili ve Görevli Mahkeme
Bir adli kontrol kararı olan elektronik kelepçe takılması uygulamasının gündeme gelebilmesi için ilgili kişinin şüpheli veya sanık olarak bir ceza kovuşturması ya da soruşturmasına taraf olması gerekir. Hükümlü olan kişiler hakkında da elektronik kelepçe tedbirinin uygulanmasına karar verilebilir. Kişinin soruşturma aşamasında hakkında elektronik kelepçe kullanılmasına karar verebilecek merci, soruşturmanın yürütüldüğü yer sulh ceza hakimliğidir. Bu hususta cumhuriyet savcısının talebi de göz önüne alınır. Soruşturma aşamasındaki bu karara itiraz, ilgili yerin asliye ceza mahkemeleri tarafından incelenir. Kovuşturma esnasında bu tedbirin uygulanması söz konusu olur ise kararı davaya bakan ceza mahkemesi verecektir. Kişinin hükümlü olarak bir cezayı infaz ettiği sırada elektronik kelepçe takılması söz konusu olur ise bu yöndeki karar, ilgili infaz hakimliğince verilebilir.
Elektronik Kelepçe Takılması Tedbirinin Süresi En Fazla Ne Kadardır?
Elektronik kelepçe süresi ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmeyen suçlar kapsamında 2 yılı geçemez. Bu süre, zorunlu hallerde en fazla 1 yıl daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlar kapsamında ise elektronik kelepçe uygulaması 3 yıl süre ile sürdürülebilir ve bu süre bir 3 yıl daha uzatılabilir. Ayrıca TCK’da özel olarak belirtilen bazı suçlar bakımından uygulama süresi 4 yılı aşamaz. Tüm bu süreler, suça sürüklenen çocuklar için yarı oranında indirilerek uygulanır.
Elektronik Kelepçe Takılması Tedbirinin Uygulama Prosedürü
Elektronik kelepçe uygulamasının hangi şekillerde ve ne kadar süre ile gerçekleştirilebileceği detaylıca açıklandığı gibidir. Bununla birlikte sürecin başlaması ve incelenmesi, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan Elektronik İzleme Merkezlerince yürütülür. Kelepçenin takılmasının ardından ilgili merkezler tarafından düzenli olarak sinyaller takip edilir. İhlal gerçekleştirildiği hallerde merkeze doğrudan sinyal giderken kelepçenin çıkartılması veya kelepçeye müdahale edilmesi hallerinde de alarm durumu bildirilir. Ceza hukuku ve infaz hukuku alanında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, müvekkillerine başarıyla hizmet vermeye devam etmektedir.