Evlilik Dışı Çocuğun Hukukta Tanınması
Evlilik dışı çocuğun hukukta tanınması adına medeni kanun, üç hükmün karşılanıyor olması şartını koşmuştur. Bunlardan birincisi şekli şarttır. Bu şart; babanın nüfus müdürlüğü, noter ya da mahkemeye resmi vasiyetname veyahut senet ile yazılı müracaat etmesi ile gerçekleşir.
İkinci şart ehliyettir ve bu da tanımanın kısıtlı ya da küçük bir kişi aracılığıyla gerçekleştirilecek olması durumunda, velisi ya da vasisinin rızasının alınması ile gerçekleşir. Üçüncü şart ise, çocuğun bir başka erkek kişi ile soy bağının olmamasıdır. Şayet böyle bir soy bağı yoksa evvela bu soy bağının geçersiz duruma gelmesi sağlanmalıdır.
İçindekiler
Tanıma Metotları Nelerdir?
Yasada evlilik dışı çocuğun hukukta tanınması için dört metoda tahakküm edilmiştir.
Bunlar;
- Babanın dilekçesi ile nüfus müdürlüğüne müracaat etmesi,
- Babanın dilekçesi ile yetkisi olan mahkemeye müracaat etmesi,
- Vasiyetnamenin aklanması,
- Noterde resmi belgit kodifikasyonu şeklinde sıralanabilir.
Babanın, hangi metodu tercih etmiş olursa olsun, yaptığı müracaatın neticesini nüfus müdürlüğüne muhakkak bildirmesi lazımdır.
Evlilik Dışı Çocuğun Nüfusa Kaydedilmesi Nasıl Olur?
Baba ve annenin evli olduğu dönemde dünyaya gelen çocukların, nüfusa kayıt muamelatı doğumun gerçekleştiği sağlık kurumundan temin edilen doğum belgesi vasıtasıyla yapılır. Baba ve anne boşanmış ancak çocuk boşanma tarihinden başlayarak 300 gün içerisinde dünyaya gelmiş ise, çocuğun kayıt işlemleri annenin boşandığı babanın üstüne başvurulduğu zaman da kendiliğinden yapılır. Evlilik harici dünyaya gelen çocuklar ise, annenin siciline geçirilir ve annenin soy ismini alırlar.
Babanın yasada işaret edilen metotlardan bir tanesi ile başvurarak, başvurusuna hak verilmesi halinde, baba resmi mahkeme kararı veyahut senet ile nüfus müdürlüğüne başvuru yapar. Kimi hallerde, gerekli olan koşullar karşılanmıyorsa, yalnızca dilekçe ile nüfus müdürlüğüne müracaat edilmesi de kâfi olabilir. Nüfus müdürlüğü tüm bu işlemlerin neticesinde, çocuğu babanın siciline geçirir ve babanın soy ismi ile yeni bir nüfus kâğıdı tertip eder.
Evlilik Dışı Çocuğun Tanınma Davası
Evlilik harici çocuğun tanınması, annenin de izni olduğu hususlarda çoğunlukla nüfus müdürlüğüne başvuru ya da noterde düzenlenen resmi senetle kolayca yapılabilir. Annenin karşı çıktığı hususlarda ise, babanın sulh hukuk mahkemesine evlilik dışı çocuğun tanınma davası açmasını gerekli kılabilir.
Baba gereken belgeler ve dilekçe ile evlilik dışı çocuğun tanınma davası açıp, çocukla soy bağının inşa edilmesini talep edebilir. Hâkim kanıtları gözden geçirip, gerektiği takdirde şahitlere de söz hakkı tanıyarak hükmünü verir. Hükmün pozitif neticelenmesi halinde, belgenin bir nüshası çocuğun kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne iletilerek, çocuğun babanın kütüğüne geçirilmesi talep edilir.
Evlilik Dışı Çocuğun Tanınma Davası Hangi Mahkemede Görülür?
Evlilik harici çocuğun tanınma davası, davacı ya da davalının oturduğu adresteki aile mahkemelerine başvurularak açılır. Bu kesimde aile mahkemesi mevcut değilse dava, en yakın asliye hukuk mahkemesine başvurulması yoluyla da açılabilir.
Tanıma İşleminin Beyanı
Tanıma işleminin beyan edilmesi de, tanıma metotlarına göre değişebilir. Baba, evlilik dışı çocuğun tanınma davasını açmışsa, mahkeme neticesinde alınan hüküm yazı ile mahkeme aracılığıyla nüfus müdürlüğüne yapılır.
Babanın tanıma işlemini, noterde resmi senet tertip ederek yapmış olması durumunda, resmi senedi düzenleyen noterlik, senedin düzenlenmesinden başlayarak on gün içerisinde, ilgili nüfus müdürlüğüne tanımanın gerçekleştirildiğini bildirmek mecburiyetindedir.
Tanıma işlemi babanın vasiyeti üzerine yapılmış ise, vasiyeti açan hakim ilgili nüfus müdürlüğüne tanımanın gerçekleştirilmiş olduğunu haber verir. Tanıma işlemi nüfus müdürlüğüne doğrudan yazılı dilekçe ile gerçekleştirilmişse, ilgili müdürlük doğrudan düzeltme ve kayıt işlemlerini yapar.
Kendisine tanımanın yapıldığı haber verilen nüfus müdürlüğü, gereken işlemleri uyguladıktan sonra bu durumu annesine, çocuğa ve bulunuyorsa varisine muharrer olarak haber vermek mecburiyetindedir.
Tanımanın İptali
Tanımanın iptali de birtakım şartların meydana gelmesini gerektirir. Bu şartlardan birincisi, tanımayı gerçekleştiren babanın bu işlemi aldatma veyahut korkutma yolu ile gerçekleştirmek mecburiyetinde kalmış olmasıdır. Bu hususta baba, mevzubahis negatif hallerin meydana geldiğini ileri sürerek, anne ve çocuğa tanımanın iptali davasını açabilir.
İkinci şart ise, tanınan çocuğun meşru mirasçıları ile esas babasının tanımanın iptali davasını açmalarıdır. Söz konusu davayı açan bireyler, muhakkak şahitler ve tanıtlarla tanıyan kişinin esas biyolojik baba olmadığını kanıtlamak mecburiyetindedirler.
Bu davada bilhassa esas biyolojik baba olduğu iddiasında olan bireyin, çocuğun annesi ile doğumdan evvelki uygun bir tarihte ilişkide bulunduğunu kanıtlaması lazımdır. Her iki dava halinde de dava açma müddeti, sözü edilen hususların öğrenilmesinden başlayarak bir sene olarak tayin edilmiştir.
Bu müddet farklı sebeplerden ötürü uzun sürebilse de beş seneyi aşmaz. Dava açma müddeti, tanınan çocuk için farklılık arz edebilmektedir. Çocuk için bu zaman ergenliğinden başlayarak bir sene olacak şekilde kısıtlanmıştır.
Tanımanın iptali davaları tanıyan kişiye karşı açılabildiği gibi tanıyan kişinin vefat etmiş olması halinde mirasçılarına karşı da açılabilir. Dava neticesinde hâkim tanımanın iptali hükmünü verirse, bu hükmü nüfus müdürlüğüne sevk ederek gereken tertiplerin bu hükme göre yapılmasını talep eder. Tanımanın iptali davaları, delillerin durumu ve mahkemelerin iş yüküyle de bağlantılı olarak, vasati bir sene içerisinde sonuca ulaştırılabilir.
Tanıma İşlemi Çocuk Hangi Yaşa Gelene Kadar Yapılabilir?
Tanıma işleminin gerçekleştirilebilmesi için, yasa herhangi bir yaş limiti getirmemiştir. Çocuk annesinin karnındayken de tanınabilir, hangi yaşta olursa olsun, hatta öldükten sonra dahi tanınabilir.