Genel Hukuki Bilgiler

Hatalı Estetik Nedeniyle Tazminat Davası

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte yaşanan gelişmelerden en çok etkilenen bilim dallarının başında tıp bilimi gelmektedir. 20 ve 21. yüzyıllarda, günümüzde oldukça basit cerrahi operasyonlar ile giderilebilen sağlık problemleri dönemin en ileri teknolojisi ile donatılmış hastanelerde ve uzman doktorlarca dahi güçlükle yapılabilmekte idi.

2024 yılında ise tıp bilimi, tedavisi geçmişte imkansız sayılan hastalıklara çare bulabilecek ve bazı durumlarda günlerce süren cerrahi operasyonlar gerçekleştirilebilmektedir. Tüm bu gelişmelerden birlikte plastik cerrahi dalı da payını almıştır. Estetik operasyonların gün geçtikçe daha erişilebilir ve yaygın olması, hukuki anlamda pek çok soruyu ve çözülmesi gereken sorunu beraberinde getirmektedir.

Malpraktis Nedir?

Cerrahi operasyonların her biri, hayatın doğası gereği insanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. İnsan eli ile yapılan her işte ise hataların meydana gelme riski mevcuttur. Bu bağlamda tıbbi uygulama hatasına verilen diğer isim olan malpraktis terimi; hekimlerin yeterli bilgi birikimi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklı olarak tıp biliminin gerektirdiği yeterli özenin gösterilmemesi sonucu tıbbi işlemlerin kusurlu olarak gerçekleştirilmesine denir.

Neticesi itibariyle tıbbi müdahaleye muhatap olan hastayı mağdur edici olarak gerçekleşmiş operasyonların ardından hastanenin, hekimin, idari kurumların ve sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğu doğabilmektedir. Estetik ameliyat tazminat davası da, üst başlık olarak malpraktis mağduru kişilerin tazminat alacağına ilişkin talepleri dahilindedir. İş bu tazminat davaları hem maddi hem de manevi tazminat olarak hüküm teşkil edebilmektedir. 

Teknik bir tıbbi terim olan malpraktis ile operasyonlar sonucunda meydana gelen komplikasyonları karıştırmamak gerekir. Komplikasyon tabiri, cerrahi müdahalelerin ardından meydana gelen ve tıp biliminin imkanları dahilinde beklenmeyen, gerekli özen gösterilse dahi önüne geçilmesinin gerçekçi olmadığı sağlık sorunlarına denir.

Malpraktis ise önüne geçilebilecek istenmeyen sorunlar için kullanılır ve meydana gelmesi ile sorumluların tazminat yükümlülüğünden bahsedilebilir. Komplikasyonlar için kural olarak herhangi bir tazminata hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Estetik tazminat davası da bu sebeple operasyon sonucu ortaya çıkan beklenmedik komplikasyonlar için değil; hekimin donanımsal eksikliğinden kaynaklanan ve yeterli özenin gösterilmemesi sonucu ortaya çıkmış malpraktis sonucunda gündeme gelecektir.

Estetik Operasyonlarda Hatalı Uygulama Nedir?

Estetik Operasyonlarda Hatalı Uygulama Nedir?

Estetik operasyonlar, tıbbi diğer uygulamalara göre farklılık göstermektedir. Kişinin vücuduna cerrah hekimler tarafından yapılan pek çok müdahale, sağlık açısından zorunludur. Fakat estetik operasyonların küçük bir bölümü haricinde gerçekleştirilecek uygulama, hastanın şahsi talebi üzerine estetik kaygılarla gerçekleştirilmektedir.

Bu sebeple estetik operasyonlarda Türk Borçlar Kanunu’nun vekalet sözleşmelerine ilişkin hükümleri uygulanmaz. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 7. bölümünü, 470. maddeden itibaren düzenleme alanı bulan eser sözleşmeleri oluşturmaktadır. Anılan madde ‘’Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.’’ hükmünü içerir. 

Buna göre estetik operasyon geçirecek kişi, eser sözleşmesinin bedel ödeyen tarafı ve eser alacaklısıdır. Ameliyatı gerçekleştirecek doktor ise kişinin vücudunda meydana getireceği değişiklikler ile eser sözleşmesinin maddi bedel alacaklısı konumundadır. Bu hususta dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise kamu hastanelerinde gerçekleştirilen ameliyatların hukuki konumudur. Devlet hastanelerinde doktor, kamu idaresine doğrudan bağlı olarak çalışmakta olduğundan hasta ile hekim arasında kurulacak hukuki ilişkinin eser sözleşmesi hükümlerince yorumlanması doğru değildir. Kamuya bağlı sağlık kuruluşlarında yapılan estetik operasyonlar sonucu vuku bulacak malpraktis sonucu idari işlemlere uygulanan kanun hükümleri göz önüne alınır. Bu nedenle yazının tamamında yapılan açıklamaların özel klinik ve hastaneler için geçerli olduğu söylenebilir.

Estetik ameliyat maddi manevi tazminat konusu edilmeden önce meydana gelen tıbbi hatanın niteliği belirlenmelidir. Bu hususta hastanın gerçekleşen işlemden memnun olmaması tek başına geçerli bir tazminat sebebi oluşturmayacaktır. Kişinin vücudunda meydana gelen zararın, taraflar arasındaki anlaşmaya açıkça aykırılık teşkil etmesi veya objektif olarak hatanın varlığının kabul edilebiliyor oluşu halinde tazminat sorumluluğundan bahsedilebilecektir.

Örneğin dudak, burun, göğüs estetiği gibi dış görünüşe yönelik hasta kaygısından dolayı gerçekleştirilen bir ameliyatın neticesinin hasta tarafından beğenilmemesi, vücuduna uygun olmadığının düşünülmesi veya pişman olunması doktorun tazminat sorumluluğunu doğurmayacaktır. Fakat burun estetiği için operasyon gerçekleştiren doktorun özensizliği, tecrübesizliği veya bilgisizliği nedeniyle ortaya çıkabilecek herkes tarafından kabul edilen kusurlarda dava yolu ile tazminat ödenmesi talebinin gündeme gelmesi söz konusu olmaktadır. 

Eser sözleşmesi ile operasyonu gerçekleştirecek hekimin belirli sonuçları açıkça garanti etmesi ve sonuçta meydana malpraktis olarak tanımlanamayacak sorunlar meydana gelmesi halinde de tazminat yükümlülüğünün mevcut olduğu güncel Yargıtay kararları ile belirtilmiştir. Bu doğrultuda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/479 E. 2018/1458 K. sayılı ve 10.04.2018 tarihli ‘’…Estetik operasyonlarda da yüklenici yani estetik operasyonu yerine getiren doktorun edimini, iş sahibinin yani hastanın amacına ve isteğine uygun şekilde yerine getirmesi zorunludur. Davacının burnundaki şekil bozukluğunun tıbben komplikasyon olarak tanımlanmakla birlikte eser sözleşmesinin niteliği sonucu garanti etmesi nedeniyle gereği burnundaki şekil bozukluğunun 2. bir operasyonla düzeltilmesi gerektiği dosyada bulunan bilgi ve raporlardan anlaşıldığından … davacının yeniden ameliyat olması nedeniyle ödediği bedelin kadri maruf olup olmadığı konusunda son bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken tümden maddi tazminat isteminin reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.’’ şeklindeki ilamı emsal teşkil etmektedir. 

Hatalı Estetik Ameliyatı Nedeniyle Tazminat Davası 

Hatalı Estetik Ameliyatı Nedeniyle Tazminat Davası 

Estetik ameliyatlarda tazminat davası, Türk Hukukunda yer alan maddi ve manevi tazminat alacaklarının her ikisi bakımından da ikame edilmesi mümkün olan, davacısının operasyon sonucu mağduriyet yaşayan hasta; davalısının ise ameliyatı gerçekleştiren, eser sözleşmesi ile edim borcu altına giren kişi veya kurum olduğu davalardır. Mevcut kanunların yorumlanması ile tazminatın meydana gelen bir zarar karşılığı ödenmesi gereken para olduğunu söylemek mümkündür. Estetik operasyonlar neticesinde de ortada bir zararın mevcudiyetinden bahsedilebildiğinden, kişinin hem maddi hem de manevi tazminat taleplerinin hukuki dayanağı mevcuttur. 

Hatalı estetik neticesinde tazminat davası açılabilmesi için hekimin doğrudan kusurunun mevcut olması ve hasta kişinin bu hata sonucunda maddi veya manevi zarara uğraması şartları aranır. İlgili davanın ikame edilmesi için Türk Borçlar Kanunu’nda ön görülen zaman aşımı süresi, 147. maddede düzenlenen beş yıllık süre olarak belirlenmiştir. Hastanın zararın meydana gelmesinin ardından 5 yıl içerisinde dava açarak tazminat taleplerini hukuki merciler önüne getirmesi gerekir.

İş bu tazminat davalarında görevli mahkemeler tüketici mahkemeleri iken yetkili mahkemenin belirlenmesi için taraflar arasındaki sözleşmenin detayları incelenmelidir. Ayrıca belirtilmelidir ki malpraktisle sonuçlanan estetik ameliyatlardan kaynaklı tazminat davaları açılmadan önce dava şartı arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerekir. Arabuluculuk süreci anlaşma olmaksızın tamamlanır ise tüketici mahkemeleri nezdinde hukuk davası ikame edilebilir. 

İnsan sağlığı ve kişinin vücut bütünlüğü hayatta her şeyden önce gelmektedir. Buradan hareketle yasalarda geniş düzenlemelere yer verilmiş ve mağdur hastalara zararlarının tazmini hakkı tanınmıştır. Hatalı estetik ameliyatı sonrası izlenmesi gereken hukuki süreç; ileri düzeyde tıp hukuku bilgisine, tıbbi süreçlere aşinalığa ve hukuki deneyime gereksinim duymaktadır. Hatalı estetik operasyon sonrası maddi ve manevi tazminat davaları ile sağlık hukuku hakkında uzman bilgisi almak için Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi’ne başvurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu