İdare Avukatı

İdare hukuku, devletin ve kamu idaresinin vatandaşlarla olan ilişkilerini düzenleyen oldukça önemli bir hukuk dalıdır. İdari işlemler, devletin yetkili organları tarafından tek taraflı olarak alınan ve bireylerin haklarını doğrudan etkileyen kararlar olup bu kararların hukuka uygun olması ve vatandaşların haklarını bilmeleri mağduriyetlerin önüne geçmek adına büyük önem taşır. Kamu gücünün denetlenmesi ve bireylerin idare karşısında korunması için idare hukukunun getirdiği düzenlemelere ihtiyaç duyulur. Takdir edilecektir ki kamu otoritesi, bireylerin üzerinde kontrolsüz biçimde kullanıldığında devlet organlarında keyfiliğe ve ayrımcılığa sebebiyet verebilecektir. Kamunun ve idarenin her türlü işleminin sıkı kurallara bağlanması, devletin kendisini var eden vatandaşları ile olan ilişkisinin de sabit kurallar çerçevesinde düzenlenmesi demokratik bir toplum için mecburi görülmüştür.

İdare hukuku, aynı zamanda idarenin hukuka bağlılığını ve hesap verebilirliğini sağlayarak öngörülebilir hukuk devletinin önemli bir unsurunu oluşturur. Bu alanda uzmanlaşmış idare avukatı, bireylerin veya kurumların idari işlemlerden doğan haklarını koruma altına almak ve en etkin şekilde kullanmak adına hukuki destek sağlayan uzmanlardır. Bu alanda meydana gelen uyuşmazlıklarda başvurulması gereken yasal yollar ve bunlara ilişkin hukuki düzenlemeler, bireylerin devletle olan ilişkilerini düzenleyerek kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı etkili bir denge unsuru oluşturur.

İdare Avukatı

İdare Avukatı Ne İş Yapar?

İdare avukatları, temel olarak idarenin ya da bir başka deyişle devletin işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmak için müvekkillerine hukuki danışmanlık sağlar. Bu idari işlemler oldukça geniş bir yelpazede yer alır. İdare tarafından gerçekleştirilen ve idari davalara konu edilebilecek memuriyete ilişkin işlemlere karşı başvurular, kamulaştırma davaları, imar planlarına karşı açılan davalar, belediye işlemleriyle ilgili hukuki süreçler ve kamu ihale davaları başlıca idare hukuku davaları olarak anılabilir. İdare avukatları, bireyler veya tüzel kişiler adına idare mahkemelerinde dava açabilir, hukuki süreçleri takip edebilir ve gerektiğinde üst mahkemelere başvurabilir. İdarenin avukatlık hizmetleri ise kamu avukatı adı verilen avukatlar tarafından yürütülür. İdari kuruluşlar özel vekalet ile temsil edilmezler.

İdare Avukatı Nasıl Seçilir?

İdare hukuku oldukça geniş, teknik bilgiyi gerektiren ve spesifik uzmanlığın nadir bulunduğu bir hukuki alandır. Bu nedenle bir idare hukuku avukatı seçerken aşağıdaki kriterlere dikkat edilmelidir:

  • Deneyim: İdare hukukunda uzmanlaşmış, mesleki birikimi yeterli ve daha önce benzer davalarda başarılı sonuçlar elde etmiş bir avukat tercih edilmelidir.
  • Alan Bilgisi: Vergi hukuku, kamu ihale hukuku ve belediye hukuku gibi İdare hukukunun tamamlayıcı alt dallarında da yeterli birikimi ve uzmanlığı olan avukatlar somut olayın gereksinimlerine uygun olacak şekilde tercih edilmelidir.
  • Referanslar: Daha önce müvekkillerine başarılı hizmet sunmuş avukatların referansları, aldıkları olumlu yorumlar ve geri dönüşlerin incelenmesi oldukça faydalı olacaktır.
  • Etkili İletişim: Avukatın müvekkiliyle etkin bir iletişim kurabilmesi, hukuki süreçleri anlaşılır bir şekilde aktarabilmesi önemlidir. İdare hukuku, oldukça karmaşık terimlerin ve hukuki tabirlerin yer aldığı anlaşılması güç bir alan olduğundan bu kavramların müvekkillere açık ve anlaşılır biçimde anlatılabilmesi son derece önemlidir.

İdari Dava Nedir?

İdari dava, devlet idaresinin aldığı karar ve yaptığı işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının incelendiği, taraflarından birini idari kuruluşların oluşturduğu ve devlet tüzel kişiliğine karşı açılan davalara denir. İdari davalar, bireylerin veya tüzel kişilerin idareye karşı haklarını aramak amacıyla kendilerine tanınan hukuki yollara başvurması sürecini ifade eder. Bu süreçte bireyler, yasalar çerçevesinde belirlenmiş olan haklarını özgür biçimde kullanarak idare mahkemeleri nezdinde dava açma yolunu tercih ederler.

İdari Dava Türleri

İdari davalar temel olarak ikiye ayrılmaktadır:

  1. İptal Davaları: İdari işlemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi amacıyla açılır. Örneğin; bir belediyenin imar planı değişikliğine karşı iptal davası açılabilir. Bu süreçte yürütmeyi durdurma talebiyle bir tedbir olarak idari işlemin mahkeme kararına kadar durdurulmasına karar verilmesi de talep edilebilir.
  2. Tam Yargı Davaları: İdari işlemlerden kaynaklanan zararların tazmini amacıyla açılan davalardır. Örneğin; haksız yere kamu görevinden çıkarılan bir memurun uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi için açılan davalar bu kapsamda değerlendirilir.
  3. İdari Sözleşmelerden Doğan Uyuşmazlık Davaları: İhaleler, işe alımlar, taşeron şirketler ve çeşitli sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar da bir idari dava çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır.

İdare Hukukunun Temel Özellikleri

İdare hukuku; devlet idaresinin ve kamu düzeni dahilindeki faaliyetlerin düzenlendiği kurallar bütünüdür. İdare hukuku özellikleri sayılacak olursa ilk olarak kamu düzeninin üstün yararına öncelik verilmesi söylenebilir. Gerçekten de idare hukukunda, idari makamların vatandaşları ilgilendiren işlemlerini gerçekleştirirken kamunun üstün yararını gözetiyor olması gerekir. Bununla birlikte idare hukukunda hukukun üstünlüğü, işlemlerin hukuka uygun olması şartı yaygın bir özellik olarak kabul görmüştür. Ayrıca idari işlemler öngörülebilir, denetlenebilir ve şeffaf olmalıdır. İdarenin her işlemi hukuki yollara açık şekilde gerçekleştirilir.

İdari Dava Açma Süresi Ne Kadardır?

İdari dava açma süreleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre belirlenmiştir. Genel dava açma süresi 60 gündür. Ancak, özel kanunlarla belirlenen bazı işlemler için bu süre değişebilir. Örneğin; vergi hukukunu ilgilendiren idari davalarda dava açma süreleri 30 gün olarak belirlenmiştir. Sürelerin doğru takip edilmesi usul bakımından önemli olup idare mahkemesi avukatı ile çalışılması gerekmektedir.

İdari Davalar Hangi Mahkemede ve Nerede Açılır?

İdari davalar, kural olarak idare mahkemelerinde açılır. Vergiyle ilgili davalar ise vergi mahkemelerinde görülür. İlk derece mahkemesi olarak idare mahkemesi görev yaparken, kararların üst mahkeme incelemeleri istinaf bakımından bölge idare mahkemelerinde, temyiz edilmesi halinde Danıştay’da incelenir. Bu mahkemelerin bulunmadığı yargı yerlerinde asliye hukuk mahkemeleri bazı uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir.

İdari Dava Dilekçesi Nereye Verilir?

İdari dava dilekçeleri, idari uyuşmazlığa ilişkin görev yapan idare mahkemesine sunulur. Dava dilekçesi ile birlikte gerekli harçlandırma işlemleri de yapılarak makbuzları mahkeme kalemlerinde teslim alınır. UYAP sistemi üzerinden açılan davalarda bu harçlar dava açılış işlemleri esnasında otomatik olarak alınır. İlgili davanın türüne göre dilekçe doğrudan mahkemeye veya ilgili idari kuruma iletilebilir.

İdari Yargıda Görülen Davalar Nelerdir?

İdari yargıda kamu görevlilerinin görevlerine ve görevlerinin sona ermesine ilişkin davalar, kamulaştırma davaları, çevre ve imar hukukuna ilişkin davalar, belediyelerle olan uyuşmazlıklardan kaynaklı davalar, ihale davaları ve idarenin taraf olduğu çeşitli davalar görülür. İdari yargıda görülen dava çeşitleri yalnızca sayılanlarla kısıtlı değildir. Hukuk devleti ilkesi gereğince devlet idaresinin gerçekleştireceği işlemlerin yasal sınırlara tabi tutulması ve öngörülebilir olması gözetilerek kanunlarda geniş düzenlemelere yer verilmiştir.

İdari Avukatlarının Açabileceği Dava Türleri Nelerdir?

İdari avukatlar, iptal ve tam yargı davalarının yanı sıra vergi hukuku ile ilgili davaları da takip edebilir. İdare hukuku ilkeleri uyarınca gerekli her türlü hukuki yola başvurabilen avukatlar ayrıca belediyelerin ve kamu kurumlarının verdiği kararlara karşı gerekli hukuki yollara başvurmanın öncülüğünü yapar. İdari uyuşmazlıklarda hak kayıplarının hızlı biçimde önüne geçilebilmesi adına avukat yardımı almak oldukça önemlidir.

İdari Avukatlarının Açabileceği Dava Türleri Nelerdir?

İdare Avukatlarının Açtığı Tam Yargı Davası

Tam yargı davası, idarenin gerçekleştirdiği işlem veya eylemler neticesinde bireylerin uğramış oldukları zararların tazmini amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu davalarda, idarenin sorumluluğu ispat edilerek bu sorumluluk doğrultusunda zararın giderilmesi amacıyla maddi veya manevi tazminat talep edilir. İdare avukatları, bu tip davaların açılmasına öncülük ederek hukuka aykırı idari eylemlerden zarar gören vatandaşların haklarını aramalarına yardımcı olurlar.

İdari Dava Görevsiz veya Yetkisiz Mahkemede Açılırsa Ne Olur?

İdari davalar kural olarak idare mahkemelerinin görev alanına girer. Bu sebeple ilgili davaların idare mahkemelerinde açılması oldukça önemlidir. Hukukumuzda yetki kavramı ise yargı çevrelerini ilgilendiren bir kavramdır. Hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yerde bulunan mahkemeler genel kural olarak yetkilidir. Fakat idare hukukunda bazı dava çeşitleri, kesin yetki kurallarına tabi olduğundan uzman görüşü alınarak hareket edilmesinde fayda bulunur. Bir idari dava görevsiz ya da yetkisiz mahkemede açılırsa davanın usulden reddedileceği ve yeniden davanın yetkili ve görevli mahkemeye taşınması işlemlerinin gerekeceği söylenmelidir.

İdari İşlemi Kim Yapar?

İdari işlemler, kamu kurumları, belediyeler, bakanlıklar veya diğer idari birimler tarafından gerçekleştirilir. Bu işlemler bireylerin haklarını etkileyebilecek kararlar olabileceğinden yasalarla çerçevesi çizilmiş, öngörülebilir bir hale getirilmiş ve sıkı usul kurallarına tabi tutulmuştur.

Vergi Hukukunun Unsurları ve İdari Davalar

Vergi hukuku, idare hukuku ile bağlantılı olup kamu gelirlerinin en temeli olan vergiye ilişkin her türlü uygulamayı düzenleyen kurallar bütünüdür. Vergi davaları, kural olarak vergi mahkemelerinde görülür. Vergi mahkemeleri, idare mahkemelerinin bir uzantısı gibi düzenlenmiş olup görev alanına giren uyuşmazlıkların tarafları doğal olarak devlet idaresi ve vatandaşlardır.

Vergi Hukukunun İlkeleri

Vergi hukukunun temel ilkelerinden bahsedilirken ilk olarak kanunilik ilkesine atıf yapmak gerekir. Vergi, kanunla düzenlenir ve kanunlara uygun olmak zorundadır. Vergide eşitlik ilkesi ise bireylerin devlet idaresi karşısında eşit tutulmalarını ifade eder. Ayrıca çoğu ülkede mali güce ve gelire göre vergilendirme ilkesi de hukuki düzenlemelere ışık tutmuştur.

Vergi Hukukunun Alt Dalları

Vergi hukuku, idare hukukunun bir yan dalı olarak devlet idaresi ile bireylerin vergilere ilişkin uyuşmazlıklarını düzenler. Vergide usulsüzlük, vergi kaçakçılığı ve vergiye itiraz gibi konular bu hukuk dalına dahildir.

İdare ve Vergi Hukuku Alanına Hangi Davalar Girer?

İdare ve vergi hukuku alanına giren davaların başında vergi cezalarına ve vergi kalemlerine ilişkin itirazların öne sürüldüğü davalar gelir. Bunun yanı sıra kamu ihalelerine ilişkin vergilendirmeler, imar davalarından doğan vergisel uyuşmazlıklar hem idare hukukunun hem de vergi hukukunun alanına girmektedir.

İdareden Kaynaklı Haksızlıklara Karşı Dava Yolu

İdare tarafından yapılan hukuka aykırı, yasalarda yeri olmayan, haksız işlemlere karşı hukuki süreç başlatmak vatandaşlara tanınmış temel haklardan biridir. İdare avukatları, bireylerin ve kurumların idari işlemler nedeniyle mağduriyet yaşamalarını önlemek için hukuki destek sağlayarak adaletin sağlanmasına katkıda bulunur. Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi müvekkillerinin idari ve vergisel uyuşmazlıklarında deneyimli ekibi ile yanınızda yer alır.

Başa dön tuşu