Genel

Tavzih Dilekçesi Nedir, Nasıl Hazırlanır?

Adalet ihtiyacı, insanların birlikte yaşadığı her köşede var olan temel bir ihtiyaçtır. İnsanlar, birbirleri ile olan ilişkilerinde doğması mutlak olan uyuşmazlıklara adil ve hakkaniyetli çözümler üretilmesi için kendilerinin üzerinde, tarafsız bir gücün varlığına ihtiyaç duyarlar.

Bu arayış insanlık tarihi kadar eskidir. Antik toplumlardan yakın çağa kadar birey egemenliğinde kalan hukuki kurumlar, modern toplumlarda yasalarla düzenlenmiş ve bu yasalar çerçevesinde uyuşmazlıkların çözümü için karar vermesi beklenen adil, tarafsız mahkemeler olarak vücut bulur. Türkiye’de adalet teşkilatının mahkemeler ayağı, bir astlık üstlük ilişkisine sahiptir ve uyuşmazlıkların türüne göre verilecek kararlar üst mahkeme incelemesine götürülebilir. 

Mahkemelerin görevleri hukukun temel ilkeleri esas alınarak yasalar yolu ile düzenlenmiştir. Önüne gelen bir uyuşmazlık karşısında mahkeme; adil, tarafsız, hukuki ve eşit davranmak zorundadır. Bu temel zorunlulukları bir dizi kurallar silsilesi takip eder.

Örneğin bir mahkemenin yapacağı işlemler ve açıklayacağı kararlar açık, anlaşılabilir ve icra edilebilir olmak zorundadır. Okunduğunda ne olduğu anlaşılamayan bir karar ile adaletin tesis edilemeyeceği barizdir. Bu gibi durumlar karşısında tarafların başvurabileceği bir hukuki müessese ise tavzih dilekçesi olarak belirlenmiştir.

Tavzih Dilekçesi Nedir?

Tavzih dilekçesi bir mahkeme tarafından verilen kararın anlaşılamaması, kendi içinde çelişiyor olması, metinde yazanlar itibariyle icra edilebilir olmaması, yeterince açıklayıcı olmaması gibi sebeplerle yazılan ve mahkemeden bu konularda izah edici yeni bir karar açıklaması talep edilen bir hukuki dilekçe türüdür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. maddesi “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” şeklindeki hüküm ile ilgili hukuki kuruma ilişkin düzenlemeyi içermektedir. 

Tavzih talebi sonucunda mahkemenin kararı esası itibariyle değiştirilemez. Mahkemenin tavzihi talep edilen kararında taraflara yüklemiş olduğu borçlar, tanıdığı haklar ve kurduğu hükümler tavzih talebinin ardından da aynı kalacaktır.

Yalnızca mevcut hali ile anlaşılamayan, çelişki yaratan ve icranın önüne geçen hüküm yeniden açıklanarak ya da düzeltilerek ortaya çıkan problemin çözümü amaçlanır. Kanundaki açık hükme göre tavzih dilekçesinin kabul edilmesi için şu şartlardan birini karşılıyor olması gerekir:

Mahkeme tarafından açıklanan hükmün yeterince açık veya açıklayıcı olmaması,

Hükmün icrası sırasında tereddüt uyandırıcı biçimde açıklanması,

Açıklanan kararın birbiriyle çelişki yaratan kısımları mevcut ise tavzih talebinde bulunulabilir.

Tavzih Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Tavzih dilekçesi mahkemeye sunulacak herhangi bir dilekçeden farksız şekilde hazırlanır. Dilekçenin başında mahkemeye hitap edilmeli, dosya numarası, taraf bilgileri, var ise tavzihi istenen kararın numarası, karar tarihi gibi hususlar dilekçe içerisinde açıkça belirtilmelidir.

Tavzih talebi öne sürülürken ilgili kararın alıntılanarak açıklamalar yapılması, talebin somutlaştırılması gibi hususlar oldukça önem arz etmektedir. Tavzih dilekçesi fiziken sunulacak ise taraf sayısı kadar nüsha hazır edilmelidir. Mahkeme tarafından tavzih dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilir ve cevap için süre verilir. Tavzihe cevap gelmese dahi mahkeme dosya üzerinden karar verebilir. Bazı durumlarda açıklamaların sözlü olarak alınması adına mahkeme tarafları huzura davet edebilir. Tavzih dilekçesi örneği aşağıda şablon olarak verilmiştir:

… MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO: (Dosyanın esas numarası)

KARAR NO: (Tavzihi istenen kararın numarası)

DAVACI: (Davacının adı soyadı ve bilgileri)

VEKİLİ: (Varsa vekilinin adı soyadı)

DAVALI: (Davalının adı soyadı ve bilgileri)

VEKİLİ: (Varsa vekilinin adı soyadı)

KONU: … Tarih ve … karar numarası ile sayın mahkeme tarafından açıklanan hükmün tavzihi talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR: 

Mahkemeniz tarafından verilen … tarihli … karar sayılı ilamda yer alan “… (kararın tavzihi istenen kısımlarına atıf yapılmalıdır) …” şeklindeki hüküm açıklayıcı değildir. Hükümde yer alan “…” şeklindeki ifadeden ne anlaşılacağı belirsiz olduğundan icra işlemlerine devam edilmesi mümkün olmamıştır. Ayrıca kararda yer alan “…” ve “…” şeklindeki hükümler birbirleri ile çelişmektedir. Açıklanan tüm bu nedenlerle hükmün tavzihini talep etmek mecburiyetimiz hasıl olmuştur.

NETİCE-İ TALEP: 

Sayın mahkemeniz tarafından verilen hükmün somut olaya uygun şekilde açıklanmasını ve çelişkilerin giderilmesini talep ederiz. 

Tavzih Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Tavzih Dilekçesi Ne Zaman Verilir?

Tavzih süresi, anılan hukuki müesseseye ilişkin yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilmemiştir. Fakat ilgili hukuki talebin işlevinin, icrasında tereddüt yaratacak şekilde ya da karışık veya çelişkili şekilde açıklanan hükmün düzeltilmesi olduğu göz önüne alındığında tavzihin kararın icrasi gerçekleşene kadar talep edilebileceği mümkündür.

Kesinleşmiş kararlara ilişkin tavzih talebinde bulunulabilir. Örneğin bir kararın kesinleşmesinin ardından icra işlemlerine başlanması ve karar metninin yapısı itibariyle icranın gerçekleştirilememesi durumunda tavzih mümkün olabilecektir. Tavzih talebi, karar açıklandıktan icra tamamlanana kadar ileri sürülebilir. Fakat tavzih ile kararda yer alan hükmün esasına ilişkin değişiklik yapılması mümkün değildir. 

Tavzih Dilekçesi Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Bir tavzih dilekçesi hazırlanırken mutlaka dikkat edilmesi gereken ilk şart doğru mahkemeye hitap edilmesi ve karar numarasının doğru şekilde bildirilmesidir. Bununla birlikte ilgili kararda hangi nedenle tavzih istendiği de açık ve anlaşılır şekilde açıklanmalıdır.

Dilekçede mutlaka kararın tavzihi istemine konu kısımlarına atıfta bulunulmalı, bu atıflar açıklamalar ve somut beyanlar ile desteklenmelidir. HMK’nin ilgili maddeleri dilekçeye dayanak yapılabilir fakat taraflar açısından önemli olan şey tavzihe ilişkin yasada sayılı sebeplerden birinin mevcut olup olmadığının tespiti ve ikna edici bir açıklamasının gerçekleştirilmesidir.

Tavzih talep eden, hükme ilişkin temel bir değişikliği talep etmediğini açıkça bildirmeli; hükmün esasına yönelik itirazlarını dilekçeye konu etmemelidir. Mahkemenin vermiş olduğu karar, temel itibariyle tavzih yoluyla değiştirilemez. İstinafa ya da temyize tabi bir uyuşmazlıkta ancak üst mahkemeler yolu ile esasa ilişkin inceleme yapılabilir. Ayrıca dilekçede saygılı, resmi ve güzel üsluplu bir dil kullanılmalı, hukuki talep dışı lüzumsuz cümlelerden kaçınılmalıdır. Taleple bağlılık ilkesi gereği dilekçede tavzih talebi açıkça belirtilmelidir. 

Tavzih Ne Zamana Kadar Yapılabilir?

Tavzih talebinin kesin bir süre içerisinde yapılma zorunluluğu mevcut değildir. Tavzih talebi karar kesinleşmeden önce, kesinleşmenin ardından ya da icra esnasında yapılabilir. Fakat hükmün tavzih edilmesi icranın tamamlanmasından sonra yapılamaz.

İcrası gerçekleşen bir hükme ilişkin tavzih gerçekleştirilmesinde herhangi bir hukuki yarar bulunmamaktadır. Böylesi bir durumda farklı hukuki yollara başvurmak gerekecektir. Bunun dışında tavzih her zaman ileri sürülebilen, icranın tamamlanmasına kadar gündeme getirilebilen bir hukuki müessese olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tavzih Ne Zamana Kadar Yapılabilir?

Tavzih İstinaf Süresini Keser Mi?

Davanın tarafları tarafından tavzih talebinde bulunulması istinaf süresini ya da temyiz süresini kesmez. İlgili hukuki başvuru hükmün icrasını da durdurmayacaktır. Tavzih yalnızca kararın çelişkili, kuşku uyandırıcı ya da icrada tereddüt oluşturan kısımlarının düzeltilmesi talebinden ibarettir.

Mahkeme tarafından esasa ilişkin düzeltme yapılamayacağı gibi kararda açıklanan süreler ya da icrai işlemler durdurulamayacaktır. Tavzih gibi hukuki yollar, hukuki uzmanlık gerektiren ve pek çok mağduriyetin önüne geçmeye yarayan kanuni yollardır. Bu sebeple davalarda avukat desteği almanın oldukça faydalı olacağı söylenebilir. Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi, tecrübeli ve uzman kadrosu ile müvekkillerine hukuki hizmet vermeyi sürdürmektedir. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu