Genel Hukuki Bilgiler

Tüketici Senetlerinin İadesi

Bir borcun veya hukuki ilişkinin varlığının tespit edilmesi amacıyla taraflarca düzenlenen kıymetli evraka bono adı verilir. Bonolar halk arasında sıklıkla ‘senet’ ismi ile anılmaktadır. Senet düzenlenmesindeki amaç ortada var olan alacağın tespitine yarayacak bir belgenin var edilmesidir. Alacaklı, borçlunun borcu ifa etmekten kaçınması hâlinde senedi yasal işlemlere konu ederek alacağının tahsili açısından bir güvence elde eder.

Hukuki sınıflandırma olarak bonolar içerdikleri kayıt türüne göre ikiye ayrılır. Emre yazılı senetler belirli bir kişinin emrine verilen, ciro edilerek alacak hakkının devredilmesine olanak tanıyan kıymetli evraklardır. Nama yazılı senetler ise üzerinde bir alacaklının belirli olduğu, ilgili kişinin emrine verildiğinin açıkça belirtilmediği, ciro yoluyla başkalarına devredilmesi kanunen mümkün olmayan bonolara verilen isimdir. 

Halk arasında senetler, bir borcun ispatı amacının yanında sıklıkla tüketime yardımcı olması adına bir ödeme aracı olarak kullanılır. Örneğin; yeni evlenecek bir çift, çeyiz alışverişi yapacağı işletmeden ödeme kolaylığı sağlaması adına taksit talep edecektir. Uygulamada sıkça karşılaşılan ve belirli aralıklarla ya da tek seferde bir tüketim bedelinin ödeneceğine ilişkin düzenlenen bonolara tüketici senetleri denir. 

Tüketici Senedi Nedir?

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ‘tanımlar’ başlıklı 3. maddesinin k fıkrasında tüketici kelimesinin tanımı ‘’Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.’’ şeklinde yapılmıştır. Yasal tanımdan da anlaşılacağı üzere bir kişinin tüketici sıfatını taşıyabilmesi için herhangi bir kazanç elde etme amacı gütmeksizin hareket etmesi gerekir. Aynı kanunun ‘temel ilkeler’ başlıklı 4. maddesinin beşinci fıkrasında ‘’Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.’’ düzenlemesi yapılarak tüketici senetlerinin yasal temeli atılmıştır.

Bir bononun tüketici senedi olarak anılabilmesi için ön şart, ortada bir tüketici işleminin bulunmasıdır. Tüketici işlemi tabirinin tanımı da ilgili kanunun üçüncü maddesinin l fıkrasında yapılmıştır. Buna göre tüketici işlemi ‘’Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.’’ şeklinde tanımlanır. 

Tüketici işlemi neticesinde düzenlenen senetlerin hukuki anlamda geçerli olup olmadığının belirlenmesi adına bir takım emredici kurallar mevcuttur. Kıymetli evrakların düzenlenmesine ilişkin genel şartların dışında dikkat edilmesi gereken en önemli koşul, tüketici senetlerinin nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekliliğidir. Emre yazılı senetler, senedi elinde bulunduran kişi tarafından ciro edilerek devredilebileceğinden tüketicinin mağdur olma ihtimali oldukça yüksektir. Bu bağlamda tüketici, senetle üstlendiği borcun ifası ile sahip olduğu haklar konusunda doğrudan satıcı kişiye karşı sorumlu tutulmuş; senedin de bu sebeple alacaklı olan namına yazılması şart koşulmuştur. 

Tüketici senedinin nama yazılı olarak düzenlenmesi şartı doğrudan tüketici senet iade kapsamında yapılmış bir düzenlemeden ibarettir. Nama yazılı olarak tanzim edilmiş bir senet, yalnızca alacağın temliki düzenlemelerine tabi olarak üçüncü kişilere devredilebilir. Nama yazılı senetlerin devri, ciro kaydının dışında yazılı şekil şartına da tabidir. Ayrıca senet borçlusunun yeni alacaklı ile birlikte alacağı devralan kişiye karşı her türlü sözleşmesel hak ve defileri öne sürebilmesi tüketicinin korunması amacına hizmet etmektedir. 

Tüketici senetlerini diğer kıymetli evraklardan ayıran şartlardan bir diğeri birden fazla taksitle ödeme üzerinde tarafların anlaşmış olmaları hâlinde her ödeme için ayrı senet tanzim edilmesinin zorunlu tutulmasıdır. Tüketicinin karşı tarafça uygulanan baskı neticesinde veya zorunda kalması nedeniyle bu şartları taşımayan bir senede imza atması hâlinde senedin tüketici açısından geçersiz olacağı söylenebilir. 

Bir malın satın alınmasını takiben tüketici iade süresi cayma açısından 7 gün olarak belirlenmiştir. Tüketici taraf, herhangi bir şart gerçekleşmeden ve hiçbir gerekçe öne sürmeden 7 günlük yasal süre içerisinde taksitle satış anlaşmasından cayma hakkına sahiptir.

Bu durum tüketici senetlerinin geçerliliğini de doğrudan etkiler. Ayrıca tüketici tarafından yapılacak erken ödeme ve borcun tamamının kapatılması durumlarında satıcı taraf gerekli faiz indirimini gerçekleştirmekle yükümlüdür. Her iki durumda da senet iadesi gerçekleştirilmeli ve borcun ödenmesi veya sözleşmeden cayılması neticesinde senetlerin geçersizliği kabul edilmelidir. 

Tüketici Senedi Nedir?

Tüketici Senedinin Özellikleri Nelerdir?

Tüketici senetleri, kıymetli evraklara ilişkin genel özelliklerin bütününü taşır. Bunun yanı sıra tüketicinin korunması adına bu tip senetler TKHK hükümleri ile farklı bazı özelliklere sahip kılınmıştır. Tıpkı bonolara ilişkin genel şartlarda olduğu gibi bu özel şartları taşımayan senetler, tüketici açısından hukuki herhangi bir sorumluluk doğurmaz. Tüketici senedi kavramına yüklenen özellikler şu şekildedir: 

Tüketici senetleri yalnızca nama yazılı olarak düzenlenebilir: TKHK’nin 4. maddesinde tüketici senetlerine ilişkin düzenlenen özel şartların ilkidir. Tüketici senetleri, emre veya hamiline yazılı olarak düzenlenemez. Nama yazılı senetin diğer senet türlerinden farkı alacağın ciro yolu ile bir başkasına devredilmesi usulündeki zorluğudur. Örneğin; emre yazılı senetlerde bono üzerine yapılacak ciro ve zilyetliğin teslimi neticesinde alacak doğrudan devredilebilir. Nama yazılı senetlerde ise alacağın temlikine ilişkin yazılı şekil şartı bulunmakla birlikte borçlunun ilk alacaklı ile olan sözleşmesel ilişkisini alacağı devralana karşı da öne sürme hakkı mevcuttur. Bu bağlamda tüketicinin korunması amaçlanarak tüketici senetleri yalnızca nama yazılı olarak keşide edilebilecektir. 

Tüketici senetlerinin taksitli ödemeye ilişkin olarak düzenlenmesi: Tüketici senetlerinin bu şekilde düzenlenmesi hâlinde her taksit için ayrı bir senedin keşide edilmesi şarttır. Tüketici senetleri, satın alımdan kaynaklanan bir taksitli ödeme aracı olarak düzenlenmiş ise her taksit için ayrı ayrı senet düzenlenmelidir. Toplam borcun tek senet hâlinde düzenlenmesi tüketicinin ödemesini ispat etmesi açısından güçlük yaratacağından dolayı kanun koyucu böyle bir şart getirerek tüketiciyi koruma amacını sürdürmüştür.

Tüketici Senedinin Özellikleri Nelerdir?

Karşılığı Ödenen Tüketici Senedinin Başka Bir Kişiye Devredilmesi

Senet iadesi nedir sorusu satıcı tarafından senetle tehdit edilen veya mükerrer ödeme talep edilen tüketiciler tarafından sıkça sorulmaktadır. Tüketici ile satıcı arasındaki ilişkide imzalanacak olan senetler, tüketicinin mağdur edilmesinin önüne geçmesi amacı ile özel düzenlemelere tabi tutulmuştur.

Ayrıca borcun ödenmesi ile birlikte senet asıllarının tüketiciye iade edilmesi gerekir. Tüketici senetlerinin bir başkasına devredilmesi durumunda borçlu tarafından borcun ödendiği belirtilerek iki kez ödeme yapmaktan imtina edilmesi mümkündür.

Senedi iade etmekten kaçınan satıcıya karşı borçlu tüketici tarafından dava açılabilir. Tüketicinin açacağı ve iade edilmeyen senetten dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesi istemini ileri sürdüğü bu dava türüne menfi tespit davası adı verilir. Bu dava türü bir tüketici işleminden kaynaklandığından dolayı görevli mahkeme olan Tüketici Mahkemelerinde açılır. Yetkili mahkeme ise tüketicinin yerleşim yerindeki mahkemelerdir. 

İade edilmeyen senet, tüketici adına ciddi hukuki süreçleri beraberinde getirebilecektir. Yasal sürecin titizlikle takip edilmemesinin neticesinde tüketici tarafın ödemiş olduğu senet borcunun fazlasıyla tekrar ödenmesine yönelik mahkeme kararı ile karşı karşıya kalması mümkündür. Bu sebeple tüm sürecin uzman gözetiminde idame ettirilmesi büyük önem arz etmektedir. Tüketici hukuku ile ilgili her türlü uyuşmazlıklara ilişkin çözümler için Sinan Eroğlu Hukuk ve Danışmanlık Ofisi’nden danışmanlık hizmeti alabilir, yasal süreçlerinizi uzman gözetiminde devam ettirebilirsiniz. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu